
Haksız İşgal ve Ecrimisil Davası
Haksız işgal, malik olmayan bir kimsenin başkasına ait olan bir taşınmaz mala girmesi ve haksız olarak o mala sahip olmasıdır. Ecrimisil ise, bir taşınmaz malın haksız işgal edilmesi sonucu mal sahibinin zarar görmesi durumunda, mal sahibinin haksız işgalciye bir tazminat talebiyle açacağı davayı ifade eder. Türk hukuku, haksız işgal ve ecrimisil davalarını düzenleyen özel hükümlere sahiptir.
Haksız İşgal
Türk hukuku, haksız işgal durumunda mal sahibinin iki farklı yolu olduğunu düzenler. İlk olarak, mal sahibi haksız işgalciyi mahkemeye başvurarak çıkarmak için haksız işgal davası açabilir. Bu durumda, mahkeme haksız işgalciyi taşınmazdan çıkarmak için icra yoluyla müdahale kararı verir. İkinci olarak, mal sahibi haksız işgalciye bir tazminat davası açabilir. Bu durumda, ödenecek tazminat, taşınmazın kullanım değerine, haksız işgal süresine ve diğer faktörlere göre hesaplanır.
Ecrimisil
Ecrimisil davası, bir taşınmaz malın haksız işgal edilmesi sonucu mal sahibinin zarar görmesi durumunda açılır. Mal sahibi, haksız işgal süresi boyunca taşınmazın kullanımı için bir bedel talep eder. Ecrimisil bedeli, taşınmazın kullanım değeri ve haksız işgal süresine göre hesaplanır.
Sonuç olarak, Türk hukuku haksız işgal ve ecrimisil davalarını düzenleyen özel hükümlere sahiptir. Haksız işgal durumunda, mal sahibi haksız işgalciyi mahkemeye başvurarak çıkarmak için haksız işgal davası ve tazminat davası açabilir. Ecrimisil davası ise, bir taşınmaz malın haksız işgal edilmesi sonucu mal sahibinin zarar görmesi durumunda açılır. Mal sahibi, haksız işgal süresi boyunca taşınmazın kullanımı için bir bedel talep eder. Haksız işgal ve ecrimisil davaları, taşınmaz malların korunması ve mal sahiplerinin haklarının korunması açısından önemlidir. Bu tür davaların açılması, mal sahibinin haklarını koruma ve haksız işgalciye karşı mücadele etme hakkını kullanmasını sağlar.
Haksız işgal ve ecrimisil davalarıyla ilgili olarak, Türk Medeni Kanunu ve Borçlar Kanunu gibi ilgili kanunlarla düzenlenen belirli yasal süreler ve prosedürler vardır. Bu nedenle, bu tür davaların açılması ve izlenmesi için ALPAGU HUKUK BÜROSU ‘ndan destek alınması önerilir.
Konu ile ilgili emsal teşkil eden Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 16.01.2019 tarihli, 2018/2813 Esas ve 2019/416 sayılı kararı; “Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih ve 22/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK’nin 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 Sayılı kararı).Öte yandan;ecrimisile hükmedilebilmesi için,taşınmazdan davacı tarafın ne şekilde ekonomik gelir elde ettiği hususunun ispatı zorunlu olmadığı gibi haksız olarak kullanılan taşınmazın ekonomik tahsis amacı itibariyle gelir getirmeye özgülenmemiş olması dahi sonuca etkili değildir.
Nitekim, ecrimisil davalarında; alacağa dava tarihine kadar geçen süre için hükmedilebilir. Dava tarihinden sonraki dönem için, yeni bir dava açılmadıkça; ıslah yolu ile de olsa talepte bulunulamaz. Zira, ıslah taraflardan birinin yapmış olduğu hukuki işlemin düzeltilmesidir. Müddeabihin artırılması da dava dilekçesindeki talep miktarının ıslahıdır. Dolayısıyla, ıslah edilen dava açılan davanın devamıdır. O nedenle mahkemece, 13/07/2009 tarihinden dava tarihine kadar olan dönem için ecrimisile karar verilmesi gerekirken, dava tarihinden,13/08/2013 tarihine kadar geçen süre için ecrimisil hesabı yapılıp hüküm altına alınmış olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” şeklindedir.
Sonuç olarak, haksız işgal ve ecrimisil davaları Türk hukukunda önemli bir yer tutar ve taşınmaz mal sahiplerinin haklarını koruma açısından büyük önem taşır. Mal sahipleri, bu tür davaları açarken yasal süreler ve prosedürler konusunda dikkatli olmalı ve uzman bir hukukçu tarafından destek almalıdır.