Tam yargı davası, idarenin herhangi bir işlemi, eylemi veya ihmali nedeniyle zarara uğrayan kişinin maddi ve manevi zararının tazmini amacıyla açtığı bir idari dava türüdür. İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi daha önce açılmış iptal davasının karara bağlanmasından sonra […]

YARGITAY KARARLARI
Tahliye davası, kiraya verenin kiracıyı evden çıkarmak için belli sebeplerle açtığı davadır. Bu yazımızda ilgili kanun maddeleri ve Yargıtay kararları ışığında kira sözleşmesinin sona ermesi sebebi ile tahliye ve kira bedelinin ödenmemesi nedeni ile tahliye davasını ele alacağız. A.KİRA SÖZLEŞMESİNİN SONA ERMESİ SEBEBİ İLE TAHLİYE Bildirim yolu ile kira sözleşmesinin sonra ermesi Türk Borçlar Kanunu’nun […]
Sözleşme, en az iki taraf tarafından bir hukuki sonuç doğurmaya yönelik irade açıklamalarından meydana gelen hukuki işlemdir. Sözleşme, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulur. Sözleşme özgürlüğü ilkesi gereği kişilerin, dilediği konu ve içerikte, dilediği kimse ile dilediği şekilde sözleme düzenleme hakkı bulunmaktadır. Ancak sözleşmeler açısından kanunda bazı sınırlamalar belirlenmiş olup bu sınırlamalar […]
Borç ı̇lişkisinin kaynakları; sözleşmeden doğan borç ı̇lişkileri, haksız fiillerden doğan borç ı̇lişkileri ve sebepsiz zenginleşmeden doğan borç ı̇lişkileri olmak üzere üç başlık altında toplanmıştır. Bu yazımızda sebepsiz zenginleşmeden doğan borç ilişkisine değineceğiz. Sebepsiz zenginleşme, haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşilmesi durumudur. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; Bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, […]
Nişanlanma, ayırt etme gücüne sahip bireylerin birbirlerine karşı “evlilik vaadinde” bulunulması ile kurulur. Belirtmek gerekir ki nişanlanma, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça küçüğü veya kısıtlıyı bağlamayacaktır. Nişanlanmanın taraflarca sona ermesi durumunda maddi tazminat, manevi tazminat ve nişan hediyelerinin iadesi olmak üzere üç farklı hukuki sonuç doğmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 122. maddesi “Nişanlılık evlenme dışında ki bir […]
Nafaka, tarafların boşanması ile yoksulluğa düşecek eşe ve müşterek çocuğunun bulunması halinde müşterek çocuğun ihtiyaçlarının karşılanması için mali destek sağlama amacı ile verilen aylıktır. Mali destek sağlama amacı ile verilen nafaka miktarının, hayat standartlarının değişmesi, ihtiyaçların artması, ekonomik koşullarda değişiklik olması nedeni ile yetmemesi söz konusu olabilmektedir. Türk Medeni Kanunu’nun 176. Maddesi’nin 4. fıkrası;“Tarafların malî […]
Mirasçılar, mirasbırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazanırlar. Kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçılar, mirasbırakanın aynî haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazanırlar ve mirasbırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu olurlar. (Medeni Kanun md. 599) Kanun koyucu yasal ve atanmış mirasçılara mirası reddetme hakkı tanımıştır. […]
Mirasçıların, miras bırakanın mal varlığı üzerinde tasarrufta bulunabilmesi için mirasçılık sıfatını ispat etmesi gerekir. Zira miras bırakan kişinin malvarlığına ilişkin tasarruflarda bulunmak için, yetkili merciler tarafından mirasçılık belgesinin ibraz edilmesi zorunludur. Mirasçılık belgesi diğer adı ile veraset ilamı, miras bırakanın ölümü ile ardında kimlerin mirasçı olduğunu gösterir belgeye verilen addır. Mirasçılık belgesinin çıkarılması için tek […]
Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleridir. (Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu md.14) İşverenin meslek hastalığından kaynaklanan tazminat sorumluluğunun koşulları; eylem, zarar, uygun illiyet, kusur ve hukuka aykırılıktır. Bir hastalığın meslek hastalığı olarak […]
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi ne dair kanun ile şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amaçlanmıştır. Anılan kanun kapsamında düzenlenmiş olan koruma kararı; koruyucu tedbir kararı ve önleyici tedbir kararı olarak karşımıza çıkmaktadır. Mahkemeler tarafından […]